Neden Sıfır Atık Felsefesindeki Şehirlere İhtiyacımız Var?
Hızla artan nüfusla insanlar şehirlere akın etti. Şu anda dünya nüfusunun %54'ü şehirlerde yaşıyor ve 2050'ye kadar bu oran %70'e kadar çıkacak. Hızlı tüketiyoruz ve atıklarımızı iyi yönetemiyoruz. Peki bu sürdürülebilir mi?
Sanayi devrimi ile artan bir iş gücüne duyulan ihtiyaç, insanların şehirlere göç etmesine neden oldu. Ayrıca, hızla artan nüfus ve tüketim ihtiyacı, daha fazla üretmemize ve kaynaklarımızı hızlı ve düşünmeden kullanmamıza yol açtı. Kanser gibi hızla büyüyen şehirlerle birlikte eklenen yanlış atık yönetimi politikaları kaynaklarımızı daha da azaltmaya ve yaşam kalitemizi düşürmeye devam etti. Ancak daha etkili bir yöntem mevcut, sıfır atık. Peki neden sıfır atık felsefesine ihtiyacımız var?
Hava kirliliği
Geleneksel atık depolama ve biriktirme sistemi ile geniş alanlarda toplanan çöpler sadece hava kalitemizi düşürmekle kalmaz, aynı zamanda yaşam kalitemizi de etkiler. Araştırmaya göre, atık sahalarındaki atıkların 2/3'ü organik ve biyolojik olarak parçalanabilir maddelerden oluşuyor ve kapalı ortamda basınç ve kimyasal reaksiyonla metan gazı oluşumu büyük bir tehlike arz ediyor. Bu sadece CO2'den 20 kat daha fazla ısıyı yakalamakla kalmıyor, aynı zamanda küresel ısınmanın ana itici gücü haline geliyor ve depolama alanında metan birikimi büyük patlamalara neden olabiliyor. Ek olarak, çözünür biyolojik maddeler depolama alanı çevresinde hoş olmayan kokular bırakıyor.
Su kirliliği
Düzenli depolama alanlarındaki kimyasal ve biyolojik atıkların yeraltı su kaynaklarımızı yağmur suyu ile tehdit etmesi de korkutucu. Özellikle yağmur suyunun amonyak, toksik maddeler ve patojenlerle kontaminasyonu insan sağlığını tehlikeli seviyelere taşıyor. Sadece insan sağlığı değil, aynı zamanda bu yağmur suları akan su ve göllerle karışınca, sudaki yaşamı bile etkilenebiliyor. Aslında bu canlılarla beslenen bizler için bile bir sağlık tehdidi oluşuyor. Bu yüzden sularımızın kirliliği tüm döngüyü etkileyecek kadar büyük bir sorundur.
Toprak kirliliği
Depolama alanında biriken atıkların yaydığı kimyasal ve biyolojik tehlikeler sadece hava ve suyumuzu kirletmekle kalmaz, aynı zamanda içinde yaşadığımız toprak kalitesini de etkiler. Toprağa toksik kimyasalların eklenmesi ile ekilebilir arazimiz de bu sorundan etkilenir. Bu sadece ekilebilir çeşitliliği azaltmakla kalmaz, aynı zamanda ekilebilir arazi kullanımını da etkiler.
Sağlık sorunları
Yerleşim alanlarına yakın depolama alanları da konut sahipleri tarafından tercih edilmez. Depolama alanlarının çirkin ve rahatsız edici görünümünün yanı sıra, yaydığı iğrenç kokular ve bakteriler, insanların depolama alanlarının yakınında yaşamayı tercih etmemelerinin ana nedenidir. Görsel efektlerine ek olarak, yaydığı koku, ses ve haşarat sağlık sorunlarına neden olabilir. Mahalledeki sakinler arasında artan hastalıklar, doğuştan sakatlıklar, solunum bozuklukları ve kanser, depolama zararlarının ve geleneksel atık yönetiminin belirgin bir etkisi.
Çözüm
Sıfır atık ile bu sorunlardan kurtulmak mümkündür. Bireysel olarak ürettiğimiz atıkları azaltmaya çalışırsak veya ürettiğimiz atıkları mümkün olduğunca ayırıp geri dönüştürmeye çalışırsak, daha yeşil, daha temiz ve sürdürülebilir şehirler yaratabiliriz.